↑
Başa Dön
Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, dünya genelinde yetişkinlerin %39'u obez veya aşırı kilolu olarak sınıflandırılmaktadır. Obezite, kalp hastalıkları, diyabet, kanser gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir ve sağlık sistemlerine büyük bir yük getirebilir. Modern çağın en büyük problemlerinden olan obezite ve aşırı
Probiyotikler ve post-biyotikler son yıllarda sağlık ve güzellik dünyasında ilgiyi üzerlerine çeken önemli kavramlardır. Her ikisi de sindirim sistemi sağlığından cilt bakımına kadar geniş bir yelpazede faydalar sunarlar. Bu yazımızda probiyotiklerin cilt sağlığına nasıl etki ettiğini, bu etkinin artması için nelere dikkat edilmesi gerektiğini ele alıcaz.
Selülit, başta kadınlar olmak üzere birçok insanın sıkça karşılaştığı bir sorundur. Selülit genellikle bacaklar, kalça ve karın gibi bölgelerde belirir. Cildi portakal kabuğu gibi pürüzlü bir görünüme sokar. Genel kanının aksine selülit sadece kilolu insanların çoğu zayıf insanın da problemidir. Ancak selülitin üstesinden gelmenin ve önlemenin birçok etkili yolu mevcuttur. Bu yazımızda size selülitle
Günümüzde alerjik reaksiyonlar giderek artan bir sorun haline gelmektedir. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre dünya genelinde her yıl yaklaşık 240 milyon kişi alerjik astım ile mücadele etmektedir. Alerjik rinit, %10 ila 30 arasında görülme sıklığına sahipken, gıda alerjilerinin de artış gösterdiği gözlemlenmektedir. Özellikle çocuklarda gıda alerjilerinin son 20 yılda %50 oranında arttığı bilinmektedir. Ayrıca mevsimsel
Baharın gelmesi, yaz aylarının yaklaşması ile gündeme gelmeye başlayan detoks bedenimizi içsel ve dışsal toksinlerden arındırarak sağlığımızı ve dengeyi yeniden kazanmamızı sağlayan güçlü bir süreçtir. Günümüzün hızlı, tempolu, kalabalık şehir yaşamı, işlenmiş gıdaların aşırı tüketimi, çevresel kirlilik ve hatta elektronik cihazların yaydığı radyasyon gibi faktörler, bedenimizi yavaşça zehirler. Detoks süreci,
Sürdürülebilir moda, moda endüstrisinin artan çevresel, etik ve sosyal sorumluluklarını ele alan bir yaklaşımı ifade eder. Bu yaklaşım, ham madde zincirinden üretime, üretimden dağıtıma, dağıtımdan tüketime giden tüm süreçte çevresel etkileri minimize etmeyi, doğal kaynakları korumayı ve